Uğur Güler modernist resim geleneği ve günümüzün sanatsal yönelimini bir araya getirerek, içerisinde birçok unsuru barındıran çok yönlü bir sanat pratiğine sahip. Bir yanda Niki de Saint Phalle, Jean Tinguely, Megumi Igarashi ve Anish Kapoor gibi tabulara dokunan işlere imza atıyor. Öte yandan Lawrance Alma-Tadema’ya ve oradan Rönesans ustalarına ulaşan bir çok yönlülük bahsettiğim. Sanatçı bu son serisiyle devlet, din, toplum, aile ve birey gibi önemli olgulara dikkat çekiyor ve bize şunu soruyor: Biraz olsun kafanızı çıkarıp, bu boğucu kültürel hegemonya içerisinde farklı alternatif ifade olasılıklarına dikkat veremez misiniz? Bu soruya kocaman bir Evet demek gerekiyor!